KELİME | MA’NASI | |
Sâlik | سالك | Bir yolda giden. Belli bir yol tutup giden. *Bir tarikat yolunda olan. |
Sarîhan | صريح | Açık ve belirli olarak. Açıkça. Meydanda ve âşikâr olarak. |
Savm | صوم | Oruç. İkinci fecirden başlayarak güneşin batmasına kadar yemekten, içmekten ve cinsi mukarenetten nefsi men’ etmek suretiyle yapılan ibâdet. |
Sirkat | سرقة | Çalma. Hırsızlık. |
Sudûr | صدﻭر | Olma, meydana gelme. Sâdır olma. |
Sübhâni(ye) | سبحاﻧﻴﻪ | Allah (C.C) ile alâkalı. Allah’a mahsus, Onun eserlerine âid ve müteâllik. Allah’ın Sübhân sıfatına âid. |
"GENÇLER! Gavur lisânlarını öğrenmek ve hâfızalarınıza bir çengel gibi geçirmek için çekdiğiniz çileleri, dökdüğünüz terleri, oynattırıldığınız oyunları, ve harıl harıl akıttırılan zamanlarınızı bir düşününüz! Eğer bütün bunlara rağmen ecdâdınızın yazı ve lisânını da zihin, kalb ve rûhunuza bir hayat iksiri olarak nakşetmenin çok daha az çilesine talib olamazsanız, o ecdâdın belinden gelib yolundan gitdiğinizi istifâya hazır olunuz!." (Ahmed Selâmî)
5 Haziran 2011 Pazar
-S-
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder