KELİME | MA’NASI | |
Dalâl | ضلال | Sapıklık. * Sapmak. Doğrudan, İmân ve İslâmiyyet yolundan sapmak. |
Dâll | دال | Delîl olan. Yol gösterici. Bildiren. |
Delâlet-i Zanniye | ظنيه دلالة | Zan ile olan işâret, yol göstermek. |
Diyet | ديت | Kan bedeli. Yaralanan veya öldürülen bir kimse için en yakın vârisine şer’an hükmolunan para veya mal. Can pahası. *Para, değer kıymet. |
"GENÇLER! Gavur lisânlarını öğrenmek ve hâfızalarınıza bir çengel gibi geçirmek için çekdiğiniz çileleri, dökdüğünüz terleri, oynattırıldığınız oyunları, ve harıl harıl akıttırılan zamanlarınızı bir düşününüz! Eğer bütün bunlara rağmen ecdâdınızın yazı ve lisânını da zihin, kalb ve rûhunuza bir hayat iksiri olarak nakşetmenin çok daha az çilesine talib olamazsanız, o ecdâdın belinden gelib yolundan gitdiğinizi istifâya hazır olunuz!." (Ahmed Selâmî)
5 Haziran 2011 Pazar
-D-
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder