KELİME | MA’NASI | |
İ’tâ | اعطاٴ | Vermek. Bahşetmek. İhsan etmek. |
İbâhe | اباحه | Sevab veya günah olmamak. Bir şeyin yasak ve haramdan çıkması. * İzin vermek. Mübah ve helal kılmak. *Bir şeyi izah etmek. |
İcmâl | اجمال | Hulâsa etmek. (Bir şeyin özü. Kısaca esası.) Kısaltmak, bir araya toplamak. Kısa anlatmak. Biriktirmek. *Uzun bir hesaptan çıkarılan hulâsa, netice. |
Îfâ | ايفا | Ödemek. Yerine getirmek. Söz verdiğini veya vazife bildiğini yerine getirmek. Kılmak. Yapmak. |
İhrâz | احراز | Nail olmak. Erişmek. *Kazanmak. Kesbetmek. *Birisini güzel bir surette korumak. |
İhtilâfât | اختلافات | Anlaşmazlıklar, uyuşmazlıklar. İhtilaflar. |
ikfâr | اكفار | Birisine kâfir demek, kâfir denilmek. |
İkrâh | اکراه | İğrenmek. Tiksinmek. Bir işi istemeyerek yapmak. *Birine zorla iş yaptırmak veya muâmele yapmak. |
İkrâr | اقرار | Açıktan söylemek. Kabul ve tasdik etmek. Hakkı itiraf etmek. Karar vermek. Mukarrer kılmak. * Bir kimseye diğerinin kendisinde olan hakkını haber vermek. |
İndallâh | عنداﷲ | Allah yanında. Allah indinde. |
İnkısâm | انقسام | Kısımlara ayrılma. Bölünme. Taksim olunma. |
İrtikâb | ارتکاب | Bir işe girişmek. *Kötü bir iş işlemek. Rüşvet almak gibi çirkin bir şey yapmak. *Bir makamı âlet ederek, hakkı olmayan para veya malı hile ile almak. |
İstihbâb | استحباب | Bir şeyi iyi ve güzel addetmek. *Dost edinme. Müstehab etmek ve olmak. |
İstikbâh | استقباح | Çirkin görme, ayıplama, kabih sayma. |
İstînbâd | استنباط | Bir söz veya bir işden gizli bir mânâyı meydana koymak. *Müctehid veya büyük bir âlimin gizli bir mânâyı ictihâdı ile meydana çıkarması. *Bir meselayi derin bir tetkik neticesinde kaynaklarından güçlükle anlamak. |
İştibâh | اشتباه | Şüphelenmek. Şüphe etmek. *Kolay fark olunmaz derecede benzemek. |
"GENÇLER! Gavur lisânlarını öğrenmek ve hâfızalarınıza bir çengel gibi geçirmek için çekdiğiniz çileleri, dökdüğünüz terleri, oynattırıldığınız oyunları, ve harıl harıl akıttırılan zamanlarınızı bir düşününüz! Eğer bütün bunlara rağmen ecdâdınızın yazı ve lisânını da zihin, kalb ve rûhunuza bir hayat iksiri olarak nakşetmenin çok daha az çilesine talib olamazsanız, o ecdâdın belinden gelib yolundan gitdiğinizi istifâya hazır olunuz!." (Ahmed Selâmî)
5 Haziran 2011 Pazar
-İ-
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder